Lütfen bir dil seçiniz.
Geri Dön

Mekanlarda farklı zamanlar üst üste PALİMPSEST

Bütünleştirici bir kavram olarak palimpsesti oluşturan her bilgi, bellek ve kültür katmanı; geçmişin, şimdinin ve geleceğin birleştiği alanlar yaratır. Belleğe değer veren, tüm zamanları ve olasılıkları kucaklayan, anlam yaratan her düşünceye ve çizgiye yer veren bu stilde, var olan ve yeni arasında bir diyalog vardır.

mekanlarda farklı zamanlar üst üste palimpsest
Kategori
İlham Veren Fikirler

Yenilik katmak için var olanı yeniden kullanma ile o "yerin ruhu” vardır. Zaten mekânda ruh yoksa, o zaman bir yer olarak da kabul edilemez. Viktoryen düşünür John Ruskin’in dediği gibi “Mimarisiz yaşayabiliriz, fakat onsuz hatırlayamayız.”

Geçmişi şimdiye çağırmak

Etimolojik kökeni; Latince’de yeniden kullanılmak üzere temizlenmiş parşömen anlamına gelen palimpsestus sözcüğü ile Yunanca’da tekrar anlamına gelen palin ve düzgün kazınmış anlamına gelen psestos kelimelerinin birleşiminden türeyen palimpsestos’a dayanıyor. Farklı hikayeler, yaşanmışlıklarla birlikte palimpseste dönüşürler. Walter Benjamin'in dediği gibi: “Bellek sadece geçmişi anımsamamız için yararlandığımız bir araç değil, bellek aynı zamanda geçmişin üzerinde sergilendiği bir sahne, öznenin kendisini anımsama süresince kendi yaşam öyküsünü izleyen bir seyirci konumunda hissettiği bir gösteri mekânıdır.” 

Bir kentin, mimarinin ya da iç mekânların tasarımında palimpsest, eskiden kalanları da bünyesinde barındıran yeni ve çok katmanlı işleri tanımlar. Palimpsest yaratılan mekânlarda belleğin içinde olan biten her şey birbirinin önünü kesmeden birbirine bağlanır ve yeni anlamlar yaratır. Eski yapıyı olduğu gibi koruyan ve onun tarihsel izlerini örtmeden yenilikleri olduğu gibi kucaklayan bir mimaride olduğu gibi.

50’lerden 80’lere retro çizgiler

Palimpsest ruhuyla tasarlanan mekânlarda önceden yapılmış olanı bozmak, silmek veya değiştirmek yerine, farklı zamanlar arasında bir diyalog mevcut. Bu anlayışla tasarlanan yaşam alanlarında değişim ve dönüşüm katmanlaşarak bir arada var olur. Eski ve çağdaş özelliklerin eklektik bir karışımına karşılık gelen retro, 50’lerde başlayan modern ve 80’lerde ortaya çıkan post-modern çizgileri ifade eder. 50’lerin zamansız mobilyaları, dinamik, soyut ve geometrik biçimli desenleri, 60’ların uzay çağı esinleri aynı anda bir arada var olabilir. Adını “geriye doğru” anlamına gelen Latince “retro” sözcüğünden alan dekorasyon stili, eskinin daha cesur, canlı ve güncel bir anlayışla yeniden yorumlanmasına odaklanır. Farklı dönemleri çağrıştıran canlı renklerde geometrik desenler, uzay esintili ya da alışılmadık formlarda mobilyalar tıpkı bir palimpsest gibi, eskiyi de örtmeden yeni mekânsal anlamlar yaratır. 

Zamansız Lüks: Shabby-chic

Farklı zamanlar arasında gezinen Shabby Chic iç mekânlar, soluk zarafetiyle zamansız bir lüks duygusu uyandırır. Eskitilmiş mobilyalarda çiçek desenleri ve yumuşak tonlar, romantik ve otantik bir görünüme sahiptir. Mobilyada yoğun kullanımla gelen çizikler ve çentikler, yaşanmışlık hissi katmak adına asla yenilenmez.Mekâna ruhunu ve karakterini veren ise yıpranmış duygusu yaratan renk paleti ve stillerin karışıp eşleşmesinin yarattığı gelişigüzel görünümdür. Çizikler ve kusurlar kendi hikayesiyle birlikte gelir.

Ham dokular

Renk ve anlam katmanları: Grafiti

Grafiti benzersiz ancak birbiriyle ilişkili görsel anlatılardan oluşan palimpsestlerdir aslında. İnsanlar geçmişte kim oldukları, bugün o kimliğe neler kattıkları ya da gelecekte kim olmayı umduklarını renk ve desen katmanlarına dönüştürüp, bir süreklilik duygusu inşa eder ve böylece kendi hikayelerini anlatır. Grafiti sanatıyla renklendirilmiş duvarlar, yaşam alanlarına anlam, derinlik ve yeni bir boyut katar. 

Tasarım İpuçları

  • Neon patlaması yapan renklerde, akrilik ve lusit malzemelerden yapılmış şeffaf mobilyalar, vintage ya da çağdaş objelerle eşleşebilir.
  • Birkaç döneme ait parçaları buluştururken mekândaki her şeyin renk ve doku paletiyle birbirine bağlandığından emin olunmalı. Farklı zamanlara ait olsalar bile ortak bir görsel dili paylaşmış olurlar.
  • Eski halılar ve gösterişli duvar kağıtları bir arada kullanılabilir.
  • Shabby Chic yaşam alanlarında tüm yüzeyler “eski yüzlü” olmalı.
  • Çuval bezi, keten ve koton gibi doğal kumaşlar; şık ve eski eşyalar arasında güzel bir geçiş sağlar.
  • Beyaz, krem, mint ve toprak tonlarıyla pastel pembeler ve nostaljik aksesuarlar seçmek Shabby Chic çizgisini güçlendirebilir.
  • Ceviz masa, maun büfe ve sandalyeler, rustik meşeden kanepe ve koltuk gibi ahşap
  • ağırlıklı tüm mobilyalar palimpsest trendinin olmazsa olmazları arasında.
Bauhaus School and Today's Understanding of Design sonraki