
Kategori
İç Mekan Tarih
23 Mayıs
İç Mekan Tarih
23 Mayıs
Londra'nın Harrods mağazasında, Stockholm merkezli Joyn Studio tarafından tasarlanan bir restoran olan Studio Frantzén'de İskandinav ve Japon etkileri bir araya geliyor. Restoranın şık iç mekanlarına ziyaretçiler, kubbeli bir resepsiyon alanından giriyor.
İki katlı restoran, Harrods'un beşinci katındaki ana restoran ve barın yanı sıra, Harrods'unaltıncı katındaki ilave asma kat ve çatı terasında konumlanıyor. Mağazanın Edward döneminden kalma ünlü barok pişmiş toprak cephesiyle tam bir tezat oluşturan StudioFrantzén, Japandi olarak bilinen bir trend olan hem İskandinav hem de Japon tasarımından ilham alan çağdaş bir palete sahip.
İskandinav şapellerine gönderme
Ziyaretçiler Şef Björn Frantzén'ın açtığı restorana, İskandinav kiliselerine ve orman şapellerine gönderme yapan kubbeli bir resepsiyon alanından giriyorlar. Kavisli duvarlar blok kiraz ağacıyla kaplanmış, Ragnar Persson'un İskandinav hayvanlarının çizimleri tavanı süslüyor ve karşılama masasının üzerine de İsveç'e özgü olan kırmız ahşap Dala atı kondurulmuş.
Joyn Studio tasarımı özel ahşap oturma düzenine sahip ana restoran, iki yemek salonundan oluşuyor. Resepsiyon alanı; ızgaralı bakır tavanla yansıtılan, kehribar rengi ışıkla yıkanmış cam tuğla yığınlarından oluşan "parlayan" bir bara bırakıyor. Atıştırmalıkların sunulduğu, Japonya'da popüler bar ve pub türü olan geleneksel izakaya'dan ilham alan büyük ana restoran, özel geometrik mozaik ve mermer zeminli iki yemek salonundan oluşuyor .
Avizeyle aydınlatılan özel ahşap oturma grubu
Salonlardan birinde açık mutfak ve Joyn Studio tasarımı büyük oturma kabinleri ve ahşaptan oyulmuş kanepeler bulunuyor. Bu kanepeler büyük bir Macar çam ağacından elde edilerek küpler halinde kesilmiş ve birbirine yapıştırılmış parçalardan oluşuyor. Bu iki kat yükseklikteki alan, İsveç stüdyosu Front'un devasa boyuttaki bir avizesiyle aydınlatılıyor. Yemekhanede ızgaralı tavan salonun planını da belirleyen geometriyle örtüşüyor. Köşede yer alan ve şarap mahzenine bağlanan diğer yemek salonu da barla aynı geometriyi takip ediyor.
Sürgülü ahşap kapılar, ızgaralı ahşap tavan, kabinlerdeki lacivert banklar; zarif, nervürlü kağıtabajurlarla bölünmüş. Tarihi bir Londra binasında Asya esintileri taşıyan farklı bir İskandinav yemek deneyimi yaratmak için 20. yüzyılın başlarındaki mimari ve tasarım mirasını araştıran mimarlık stüdyosu yaklaşımlarını: " İsveç zarafeti olarak bilinen bir stile öncülük eden atalarımızın Uzak Doğu'ya yaptıkları yolculuklardan ilham alarak, geleneksel Japon ve İskandinav mimarisi ile işçiliği arasındaki rezonansları benimsedik" diye anlatıyor.
Üst kattaki asma katta, yanık turuncu bir halıyla vurgulanan üç samimi yemek kabini ve tasarımcı Caia Leifsdotter imzalı duvara monte Psychedelic Mirror yer alıyor. Mermer, rattanve ahşap detaylarla öne çıkan çatı terası, geniş şehir manzarası sunuyor. Mimari ekip, "yaratıcılığı Harrods'un geleneksel lüks ortamına aşılamayı amaçlayarak, beklenmedik şekillerde yaratılan zenginlik kıvılcımlarıyla rahat ve konforlu bir ortam" hayal etmiş.
Fotoğraflar: Åsa Liffner
Bunlar da ilginizi çekebilir:









